MEDYA || BLOG || Brandlife Kula Yoga Haberi

Brandlife Kula Yoga Haberi


Yoga Tam Bana Göre Demeye Hazır Olun

 

Beş bin yıllık kadim bir öğreti olan yoga, durmak bilmeyen zihinlere getirdiği sakinlikle günümüz insanının hayata bakış açısını değiştiriyor.

Yoga dünyanın doğusundan batısına doğru son hızla yayılıyor. Yayılırken bazen toplumların ihtiyaçlarına göre değişiyor, bazen başkalaşıyor. Amaç bu değişimi eleştirmek ya da yargılamak değil, sadece izleyip tanıklık etmek. Her geçen gün daha fazla insana ulaşmak için daha popüler hale getirilirken hala özünü koruyabiliyor, insanların kalbine dokunup kendileriyle bir olmalarını sağlıyorsa ne mutlu…

5000 yıllık bir öğreti olan yoganın batıda bugün bu denli popüler olmasının temel nedenlerinden biri, batılı insanın sürekli koşan ve durmak bilmeyen zihni. Batılı zihin artık sakinleşmeye ihtiyacı olduğunu neredeyse haykırıyor. İnsanlar da bu seslenişi duymaya ve bu ihtiyacın farkına varmaya başladı. Her beden farklı olsa da, ortalama 6 aylık düzenli bir pratikle yoga yapan bir kişi, bedenindeki ve ruhundaki değişimle dönüşümü izleyince yogaya daha da sıkı sarılıyor. Çevresindekiler bunun farkına vardığında onlar da yogayla tanışmaya karar veriyor ve her geçen gün yogi ve yoginilerin sayısı artıyor.

Bu gelişim ve yaygınlaşma sırasında tabii ki bana da çeşitli sorular da geliyor. Bana en sık sorulan üç soruya verdiğim yanıtlar aşağıda.

“Nedir bu yoga, insanlar kafayı amuda kalkmaya taktı.”

Yoga bir yaşam biçimi. Standart bir yoga sınıfında matın üzerinde yoganın sadece 3 basamağını çalışabiliyoruz; Pranayama (nefes), Dhyana (meditasyon) ve Asana (yoga duruşları). Bunlar dışında yoga öğretisinin 5 basamağı daha var ve bunlar hayatın nasıl yaşanması gerektiğini öğütlüyor. Bu sekiz basamağı bir bütün olarak Yoga diye isimlendirebiliriz. Sadece yoga duruşlarını yaparsak fiziksel faydanın ötesine geçemeyiz. Mesela ters duruşlar, bedene dengeyi, hizalanmayı öğretir. Karın kaslarını geliştirir, lenfleri ve hormonları çalıştırır. Kafatasına kan göndererek bedenimizdeki kan akışını dengeler. Diğer taraftan mental olarak baktığımızda bizi ani değişimlere hazırlar. Hayatı farklı bir açıdan görmemizi sağlar ve bedenimizin gücünü hatırlatır. Sosyal medyada gördüğümüz o ters duruşlara bu gözle bakıyor ya da bu durumu hatırlatmak için paylaşıyorsak sorun yok. Ama altına “Bakın ben amuda kalktım,” yazıyorsak bunun adı yoga değil, “amuda kalkmak” olmalı.

“Yoga çok durağan, ben kardiyo ve ağırlık çalışıyorum.”

Bence en yanlış bilinen konu bu. Çok farklı yoga sınıfları var, power yoga ya da vinyasa dersleri yin yoga’dan çok daha hareketli. Bir kişinin, hangi dersin kendine uygun olduğunu anlaması için deneyimlemesi gerekir. Yin yoga ya da yoga terapi dersleri daha durağan ve duruşların içinde 3 ile 10 dakika kadar bekliyoruz. Bunun yanı sıra vinyasa derslerinde matın üzerinde bir nefes, bir asana akışı ile yer alıyoruz. Fitness çalışan birçok kişi yoga yaptığında her şeyin kas enerjisi ile mümkün olmadığını görüyor, böylece kendileriyle olan ilk yüzleşmeyi yaşıyor. Bu da onları dersin içerisine biraz daha çekebiliyor.

 “Ben yoga yapacak kadar esnek değilim. Ne yapabilirim?”

O halde esnek olan birine göre yoga yapmaya daha çok ihtiyacınız var demektir. Yoga kasları esnettiği ve uzattığı gibi, zihnin de daha esnek olmasına katkı sağlar. Size farklı bakış açıları ve vizyon kazandırır. Herkesin bedeni farklı. Bir kişinin sağ ve sol tarafı bile birbirinden farklıyken, yoga yapan biri ile kendimizi karşılaştırmamız ne kadar fayda sağlar? Bu nedenle beden yoga duruşunun ne kadarını yapmaya izin veriyorsa, duruşun doğru hali o demektir.  Herkes sağ ayağını fırlatarak ters duruş yapmak zorunda değil. Önemli olan, sağ ayağınızı kendi bedeninizin izin verdiği doğru hizayla yukarıya kaldırdığınızda ne hissettiğinizi keşfedebilmek.

İşte Maslak’da, iş dünyasının kemirdiği zihinlerin tam ortasında Kula Yoga’yı açmamızın nedeni bunlar. Beden ve zihin bütünlüğüne daha çok ihtiyacı olan insanları yogayla tanıştırabilmeyi hedefledik. Bugünün şartları, ekonomik zorluklar, dijitalleşmenin olduğu yere hapsettiği bedenlerimiz ve ikili ilişkilerin zorladığı kalbimizin bizi getirdiği yer, dengede ve mutlu kalabilmek için kendimizi daha çok tanımamızı, kendimizle barışmamızı ve güçlenmemizi gerektiriyor.

Yoganın özellikle plaza dünyasındaki insanların beden ve zihin sağlığı ile ilgili faydalarını listelemek gerekirse:

* Denge, uyum, dinginlik ve enerji sağlar,

* Tiroit, bel fıtığı, boyun fıtığı, skolyoz, kifoz ve lordoz tedavilerine katkı sağlar,

* Diş sıkma, migren ve kronik baş ağrılarına iyi gelir,

* Doğru ve hızlı karar vermeyi geliştirir,

* Odaklanmayı güçlendirir,

* Gerginlik, anksiyete, panik atak ve depresyon tedavilerine katkı sağlar.

Bu perspektiften bakınca evet, yoga aslında herkese göre ve bu kadim öğreti insanları hiçbir engel koymaksızın kendinden faydalanmaya davet ediyor.

Sevgilerimle,

Leyla Zerger

 
HABER LİNKİ İÇİN TIKLAYINIZ>>

 

SİZİ ARAYALIM

Numaranızı bırakın sizi en kısa zamanda arayalım!